Fikriye Aslan / Mali Müşavir-Hile Denetimi Uzmanı
İşletme sahiplerinin bilmesi gerekir ki organizasyon yapısı ne olursa olsun işletmelerde hile önlenemez. En güvenilir yapılarda bile er ya da geç çalışan kaynaklı suistimal gerçekleşecektir. Ne kadar rahatsız edici bir tespit değil mi?
Büyük işletmeler güçlü finansman yapıları, sigortalı olma durumu gibi avantajlarla uğradıkları zararı tazmin edebilirken, küçük işletmeler için çok daha riskli durumlar doğabiliyor. O sebeple şimdi biraz da bunların nedenleri üzerinde duralım.
Küçük işletmelerde suistimalin fazla olmasının nedenleri nedir?
1- Birden fazla işi aynı kişiye yaptırmak
Örneğin muhasebe bölümünde çalışan bir kişinin hem muhasebeyi tutması hem ödemeleri yapması hem de personel hesaplarına bakması suistimali gizleyen kişi için uygun ortamı yaratmaktadır. Böyle bir çalışan yıllarca suiistimali devam ettirebilir. Çünkü geri bildirimleri de kendisi yapmakta ve kolaylıkla kendi önleme mekanizmalarını kurabilmektedir. Demek ki tedbir belli. Bir kişiye bütün işi, bütün boyutları ile delege etmemek gerekiyor.
2- Aynı kişiye yıllarca aynı işi yaptırmak
Aynı kişinin çok uzun süre aynı işi yapması ve bu görevi tam yetkiyle sürdürmesi hilenin gizlenmesi için en uygun ortamı yaratır. Bu sebeple özellikle mali işlerde rotasyon son derece önemlidir. En güvenilir mekanizma, çalışanları birbirine denetletmek, kimseyi hakimiyet kuracak kadar aynı pozisyonda tutmamaktır.
3- Kritik görevleri akraba ve tanıdıklara emanet etmek
İlk anda iyi bir çözüm gibi görünen bu durum zaman içinde daha yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Aşırı güvendiğiniz kişilerin kuracakları hile ve suistimal tuzaklarını hem fark etmeniz daha uzun zaman alacak, hem de fark ettiğinizde çözmeniz daha büyük sonuçlar doğuracaktır.
4- Bütün ticari sırların tek kişide toplanması
Böyle bir kişiyi yönetmek de denetlemek de çok zor olacaktır. İşletme sahipleri, ticari sırlarının birer silah olarak kendilerine dönebilecek olduğunu unutmaması gerekir.
Peki kayıpları yerine koymak mümkün mü?
Bir suistimal ile karşılaştığınızda kaybettiğiniz parayı yerine koymak zaman ve çaba gerektirir. Yine de kayıpları bütünüyle telafi temek mümkün olmaz. Tutulan istatistiklere göre mağdur kuruluşların yüzde 52’si suistimalden kaynaklanan kayıpların hiçbirini telafi edememiştir. İşletmeler, cezalandırma yolu olarak ise yüzde 61 oranında kötü niyetli kişiyle iş sözleşmesini iptal etme yolunu seçmektedir. Yüzde 7’si ise bunu bile yapamamıştır. Hiç şüphe yok ki işletmelerin uğradıkları bu zararı yasal mercilere aktarmamasının temel sebebi kötü niyetli dedikodulara sebep olmamaktır. Bir işletmenin çalışanı tarafından kandırılmış olmasının en az suistimalin kendisi kadar yıkıcı sonuçları olacağına inanılmaktadır.
Aile işletmelerinde durum çok farklı değil
Söz konusu suistimal ve hile, aile işletmeleri içinde ve aile çalışanları arasında yaşandığında bunun tespit edilmesi ve cezalandırılması ise apayrı bir sorundur. Aile ilişkileri kalıcı ve yıkıcı bir şekilde sonlanabilir, mali sıkıntılar aile içi hesaplaşmalara kadar gidebilmektedir. Bu sebeple alınacak önlemleri aile işletmelerinde çok daha sıkı tutmak gerekir. Aile içi suistimaller bazen yeğenler, kuzenler tarafından yapılırken bazen çocuklar, eşler ve kardeşler dahi bu sıkıntının kaynağı olabilirler. Bu sebeple zarar gerçekleşmeden alınacak tedbirlerin açıkça ilan edilmesi, denetim mekanizmalarının görünür olması ve düzenli aralıklarla pozisyon rotasyonlarının yapılması gerekir. Unutmayın, İnsanın olduğu yerde kötü niyet olacaktır. Her kötü niyetli kişi kendince bunu mantıklı bir açıklamaya bağlayacaktır. Bu sebeple süreçlerin subjektif değerlendirmeye terk edilmemesi gerekir ve elbette profesyonellerden destek almak her zaman en etkili yoldur.
Adli Muhasebe ve Hile Denetim Uzmanı Fikriye Aslan, son yıllarda kurum içi suistimal vakalarının yüksek boyutlara ulaştığını belirterek, “Bundan en çok KOBİ’ler mağdur. Bu tür işletmelerde muhasebe, satın alma, pazarlama ve maaş ödeme gibi parasal işlemler tek bir kişinin sorumluluğuna veriliyor. Sıkıntı da ordan çıkıyor” dedi. / Murat Gülderen-Posta
Pandemi ile birlikte faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan pek çok şirketin kendi içinde suistimale uğradığı ortaya çıktı. Uzaktan çalışma sistemi özellikle KOBİ’lerde kontrol ve denetim mekanizmasının zayıflamasına yol açtı. Sahte fatura, sahte imza ve sahte banka ekstreleri havalarda uçuştu. Yapılan araştırmalarda en büyük yolsuzluğun imalat tarafında gerçekleştirildiği görüldü.
A’DAN Z’YE TEFTİŞ
“Bir patron soyulduğunu ya da bir şeylerin ters gittiğini hissediyorsa büyük ihtimalle şirketi batmak üzeredir” diyen Adli Muhasebe ve Hile Denetim Uzmanı Fikriye Aslan ile KOBİ’lerin içinde bulunduğu tehlikeyi ve çözüm mekanizmalarını konuştuk. 34 yıllık Mali Müşavir olan Aslan, siber güvenlik uzmanı, avukat, sosyal güvenlik uzmanı, yatırım teşvik uzmanı ve yeminli mali müşavirlerden oluşan ekibiyle şirketlerin tüm içeriklerine A’dan Z’ye denetim yapıyor.
TEK KİŞİYE EMANET!
Yapılan denetimlerde özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin yani KOBİ’lerin büyük yolsuzluklara uğradığını tespit ettiklerini anlatan Aslan, “Büyük şirketlerde de suistimaller oluyor ancak kurumsal şirketlerin kendi içinde pek çok denetim mekanizması var. Olay büyümeden ortaya çıkabiliyor. Ama KOBİ’lerde böyle bir denetim yok. Patron, ödeme kalemlerinden pazarlamaya, satın almadan tedarik sistemlerine kadar her işi tek bir yöneticiye emanet ediyor. Uzaktan çalışılan pandemi sürecinde hele neredeyse hiç sağlıklı denetim yapamıyorlar. İşletmeler gelirlerinin ortalama yüzde 5’ini bu yüzden kaybediyorlar” dedi.
8 RAKAMINA DİKKAT
En büyük suistimalin imalat ve satış tarafında yaşandığına dikkat çeken Aslan, şunları söyledi: “Çünkü orada girdi çoktur. 8 rakamı çok önemlidir. 2 ve 6 çok kolay sekiz olabiliyor. İki rakam da 8’den küçük. Ayrıca fuarlarda da büyük dolandırıcılıklar dönüyor. Örneğin bağlantı kurduğunuz çoğu müşteri geri dönmüyorsa orada kesin sorun vardır. Çalışanınız yan bir şirket kurmuş, müşterileri daha uygun fiyatlara kendine çekmiştir.”
İŞ İŞTEN GEÇİNCE BİZİ ARIYORLAR
Senede ortalama 5 şirkete denetim yaptıklarını ifade eden Aslan, şöyle devam etti: “Bir şirketin denetimi tüm yıl da sürebiliyor iki ay da. Çoğu patron soyulduğundan şüphelendiğinde bizi arıyor. Ama böyle durumda da genelde iş işten geçmiş oluyor. Borca batık tablolarla karşılaşıyoruz. Sahte tahsil alındıları, sahte faturalar, sahte vergi tahakkuk fişleri, sahte banka ekstreleri ne ararsanız var. Suistimalcilerin en büyük özelliği yıllarca izne çıkmamalarıdır.”
PARAYI BULUNCA ‘MİRAS KALDI’ DERLER
Suistimalci kişilerin masanın başından bile asla ayrılmadıklarına dikkat çeken Aslan, “Patron da buna çok sevinir. Bu yöneticiler, hayat standartları değiştiğinde her zaman kayınpederden miras kaldı der” dedi. Aslan, başından geçen enterasan bir olayı da şöyle anlattı: “Suistimalciyi yakaladık. Patrona da bildirdik. Kalem kalem çalınan ürünleri kendisine gösterdik. Adamın geliri 10 bin TL’ydi, bunu aylık 40 bine çıkarmış. Patron kendisine hesap sorduğunda da inkar etmedi. Hırsız yönetici şu an yargılanıyor.”
9 Aralık 2022 günü ikincisi gerçekleşen TEİD Suistimalle Mücadelenin Bugünü ve Geleceği: Önlem almak mı, krizi yönetmek mi? etkinliği ardından.....
Hile ve Suistimalden Nasıl Korunuruz? Ekotürk TV'de Ali Çağatay'ın Konuğu Olduk.
Pusula Danışmanlık Kurucusu Mali Müşavir ve Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan, işlerinin bir denetim mekanizması olduğunu, adli muhasebenin denetim, finans, muhasebe, üretim ve psikolojinin bir araya geldiği bir uzmanlık alanı olduğunu söyledi.
Dünyada özellikle Batı’da yaygın olarak kullanılan “Adli Muhasebe” faaliyetlerinin Türkiye’de de giderek kapsamının genişlediğini vurgulayan Fikriye Aslan, “Buna yurtdışında FRAUD Denetimi deniyor. Suistimal yolsuzluk denetimi anlamına geliyor. Her işletmede ve kurumda suiistimaller olabilir ve en fazla suistimal rakamlarda yapılıyor. Özel sektörde rakamlardaki suistimali bulabilmek için mali müşavir olmak lazım. Biz belgesiyle evrakıyla ortaya koyuyoruz” dedi.
Suiistimali bulup belgeledikten sonra gerisini işyeri sahipleri ve adli makamlara bıraktıklarını dile getiren Fikriye Aslan, “Suistimali bulduk. Nasıl yapıyor bulduk. Tekniği ne bulduk. Belgesi ne ortaya koyduk. Sahte imza mı attı, bulduk. Adli Tıp’tan mevcut raporu alıyoruz. ‘Bu kişi ve kişiler şu zamandan beri şu teknik ve metot ve yolla işvereni suiistimal ediyor’ diyerek belgeliyoruz. Biz adalete ve emniyet güçlerine yardımcı oluyoruz” diye konuştu.
EN ÇOK SUİSTİMAL ABD’DE
Dünyada en fazla suistimalin yapıldığı ülkenin ABD olduğunu, “Adli Muhasebe”cilik üzerine ilk kez dünyada 1996 yılında ABD’de Uluslararası Suiistimal ve Hile Uzmanları Derneği (ACFE) kurulduğunu hatırlatan Fikriye Aslan, söz konusu derneğin her iki yılda bir suiistimaller 1 Ekim - Kasım 2022 RÖPORTAJ INTERVIEW Fikriye Aslan, Financial Advisor and Fraud Audit Specialist, Founder of Compass Consulting, said that their work is an audit mechanism and that forensic accounting is an area of expertise where auditing, finance, accounting, production and psychology come together. FORENSIC ACCOUNTING IS IMPORTANT IN BUSINESSES Fikriye Aslan ve “Adli Muhasebe”cilikle ilgili raporlar yayımladığını hatırlattı. Fikriye Aslan, “ACFE istatistiklerine göre hile yoluyla ekonomide kaybedilen kazançların büyüklüğü, hangi ülkelerde ne tür vakalar oluşuyor, bu vakaların kadın–erkek ve yaşı, hangi insanlar tarafından suiistimaller daha fazla yapılıyor, bunlar sürekli raporlanıyor. ACFE istatistiklerine bakıldığında genel olarak eğitim düzeyi değişmiyor. Küçük şirketlerde daha fazla suiistimal oluyor. Hilenin büyüklüğüne baktığımızda üç tarz hile yöntemi var. Mali tablo hileleri. Kağıt kalemle birçok hile ve suistimal yapılabiliyor” açıklamasını yaptı.
İŞLETMELERDE HİLE BELİRTİLERİNE DİKKAT
Büyük oranlı mali krizlerin çıkması, piyasada güvenirliğinin yitirilmesi, işletmelerde hile yapıldığının en bariz ölçülerinden olarak değerlendiriliyor. Yapılan araştırmalarda insanoğlunun fıtratı gereği bir işletme veya kurumda çalışanların yüzde 15’inin hiç hile yapmadığı, yüzde 10’unun her durumda hile yapabildiği ve yüzde 75’inin de fırsatını bulunca hileye yöneldiği tespit edilerek kayıtlara geçirilmiş. Yine araştırmalarda işletmelerde hilecilerin çok konuşkan olduğu ve sempatikliklerinin yanında kendilerine çok değer biçtikleri, hastalık derecesinde yalan söyledikleri, asla vicdan azabı çekmedikleri, başkalarının duygusuyla rahatlıkla oynayabildikleri, manipülasyonda aşırı hünerli oldukları, kurnaz, egoist, çok risk alan, kurallara uymama özelliği taşıdıkları, işe en önce gelip, en geç gittikleri, gece yarılarına kadar çalıştıkları ve hiç izin yapmadıkları, hilecilerin yüzde 70’inin erkek, yüzde 30’unun kadın olduğu, eğitim düzeyi arttıkça hilecilerin verdiği zararların daha büyüdüğü ortaya çıkarılmış durumda.
HİLE VAKALARI EN ÇOK FİNANS SEKTÖRÜNDE GÖRÜLÜYOR
Finans ve bankacılık sektöründe hile vakalarının diğer sektörlere göre daha fazla gözlendiğini ancak yapanlar olsa bile yakalanmadıklarını belirten Fikriye Aslan, “Suiistimali kimler yapıyor, cinsiyete bakıyorsunuz. Yüzde 70’lerde erkekler, yüzde 30’larda kadınlar yapıyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe hilenin verdiği zarar boyutu büyüyor. Mavi yakanın yapacağı zirve ile beyaz yakalının verdiği zarar aynı olmuyor, beyaz yakalılar daha fazla işletmeye zarar veriyor” diye konuştu.
İlgili içeriğin orjinal ve ingilizce formatında okumak için tıklayınız.
26 Eylül tarihinde Fikriye Aslan’ın anlatımıyla gerçekleşecek çevrim içi “Çalışan Hileleri ” eğitimimizde yerinizi almak için https://lnkd.in/gVN2AZN adresini ziyaret edip kayıt oluşturabilirsiniz.
Dünya gelirlerinin yüzde 5’i hile yoluyla kaybediliyor.
Pusula Danışmanlık Kurucusu Mali Müşavir ve Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan, işlerinin bir denetim mekanizması olduğunu, adli muhasebenin denetim, finans, muhasebe, üretim ve psikolojinin bir araya geldiği bir uzmanlık alanı olduğunu söyledi.
Dünyada özellikle Batı’da yaygın olarak kullanılan “Adli Muhasebe” faaliyetlerinin Türkiye’de de giderek kapsamının genişlediğini vurgulayan Fikriye Aslan, “Buna yurtdışında FRAUD Denetimi deniyor. Suiistimal yolsuzluk denetimi anlamına geliyor. Her işletmede ve kurumda suiistimaller olabilir ve en fazla suiistimal rakamlarda yapılıyor. Özel sektörde rakamlardaki suiistimali bulabilmek için mali müşavir olmak lazım. Biz belgesiyle evrakıyla ortaya koyuyoruz” dedi.
Suiistimali bulup belgeledikten sonra gerisini işyeri sahipleri ve adli makamlara bıraktıklarını dile getiren Fikriye Aslan, “Suiistimali bulduk… Nasıl yapıyor bulduk… Tekniği ne bulduk… Belgesi ne ortaya koyduk… Sahte imza mı attı, bulduk… Adli Tıp’tan mevcut raporu alıyoruz. ‘Bu kişi ve kişiler şu zamandan beri şu teknik ve metot ve yolla işvereni suiistimal ediyor’ diyerek belgeliyoruz. Biz adalete ve emniyet güçlerine yardımcı oluyoruz” diye konuştu.
Dünyada en fazla suiistimalin yapıldığı ülkenin ABD olduğunu, “Adli Muhasebe”cilik üzerine ilk kez dünyada 1996 yılında ABD’de Uluslararası Suiistimal ve Hile Uzmanları Derneği (ACFE) kurulduğunu hatırlatan Fikriye Aslan, söz konusu derneğin her iki yılda bir suiistimaller ve “Adli Muhasebe”cilikle ilgili raporlar yayımladığını hatırlattı.
Fikriye Aslan, “ACFE istatistiklerine göre hile yoluyla ekonomide kaybedilen kazançların büyüklüğü, hangi ülkelerde ne tür vakalar oluşuyor, bu vakaların kadın – erkek ve yaşı, hangi insanlar tarafından suiistimaller daha fazla yapılıyor, bunlar sürekli raporlanıyor. ACFE istatistiklerine bakıldığında genel olarak eğitim düzeyi değişmiyor… Küçük şirketlerde daha fazla suiistimal oluyor… Hilenin büyüklüğüne baktığımızda üç tarz hile yöntemi var… Mali tablo hileleri… Kağıt kalemle birçok hile ve suiistimal yapılabiliyor” açıklamasını yaptı.
İşletmelerde hile belirtilerine dikkat!
Büyük oranlı mali krizlerin çıkması, piyasada güvenirliğinin yitirilmesi, işletmelerde hile yapıldığının en bariz ölçülerinden olarak değerlendiriliyor. Yapılan araştırmalarda insanoğlunun fıtratı gereği bir işletme veya kurumda çalışanların yüzde 15’inin hiç hile yapmadığı, yüzde 10’unun her durumda hile yapabildiği ve yüzde 75’inin de fırsatını bulunca hileye yöneldiği tespit edilerek kayıtlara geçirilmiş.
Yine araştırmalarda işletmelerde hilecilerin çok konuşkan olduğu ve sempatikliklerinin yanında kendilerine çok değer biçtikleri, hastalık derecesinde yalan söyledikleri, asla vicdan azabı çekmedikleri, başkalarının duygusuyla rahatlıkla oynayabildikleri, manipülasyonda aşırı hünerli oldukları, kurnaz, egoist, çok risk alan, kurallara uymama özelliği taşıdıkları, işe en önce gelip, en geç gittikleri, gece yarılarına kadar çalıştıkları ve hiç izin yapmadıkları, hilecilerin yüzde 70’inin erkek, yüzde 30’unun kadın olduğu, eğitim düzeyi arttıkça hilecilerin verdiği zararların daha büyüdüğü ortaya çıkarılmış durumda.
Hile vakaları en çok finans sektöründe görülüyor.
Finans ve bankacılık sektöründe hile vakalarının diğer sektörlere göre daha fazla gözlendiğini ancak yapanlar olsa bile yakalanmadıklarını belirten Fikriye Aslan, “Suiistimali kimler yapıyor, cinsiyete bakıyorsunuz… Yüzde 70’lerde erkekler, yüzde 30’larda kadınlar yapıyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe hilenin verdiği zarar boyutu büyüyor. Mavi yakanın yapacağı zirve ile beyaz yakalının verdiği zarar aynı olmuyor, beyaz yakalılar daha fazla işletmeye zarar veriyor” diye konuştu.
“Adli Muhasebe”ciler olarak suiistimali bulabilmek için daha çok maaşlara ve iş avanslarına bakarak işe başladıklarını, çünkü genel istatistiklere göre bir işletmede her 100 kişinin yüzde 10’unun net olarak suiistimal yaptığını, yüzde 15’inin kesinlikle suiistimale giriştiğini, ancak çalışanların yüzde 75’inin imkan ve fırsat bulursa suiistimale bulaştığını hatırlatan Fikriye Aslan, “İşimiz suiistimal ve hile dedektifliği. Adli muhasebeye ihtiyaç duyan firmalar bize geliyor. İşimiz Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak kayıp kaçakları bulmak değil, işimiz işletmelerin çalınan varlıklarını çalınmaması yolunda tedbir koymak, önlem almak… Çalınıyorsa da nasıl çalınıyor bulup raporlamak ve bu yolları kapatmak. Biz firmanın varlıkları işletme sahibinde kalsın, başkasının cebine gitmesin diye çalışıyoruz” dedi.
Dünya gelirlerinin yüzde 5’i hile yoluyla kaybediliyor
Hile yoluyla suiistimalden uzak kalan şirketlerin ve bu şirketlere büyük oranda sahip olan ülkelerin ekonomide başarılı olduğunu, şirketlerin ayakta kalabilmesi ve istikrarı için düzgün çalışması gerektiğini dile getiren Fikriye Aslan, “Ortaklar, tepe yöneticileri ve diğerleri birbirini aldatıyorsa o firma, şirket ayakta kalabilir mi? Dünya genelinde yapılan istatistiklere göre, dünya gelirlerinin yüzde 5’i hile yoluyla kaybediliyor. Bu da Türkiye’nin GSYH’nin 7 katı büyüklüğünde” dedi.
Türkiye’de firmaların yüzde 70’inin aile şirketi olduğunu ve asıl sorunun buralarda çıktığının altını çizen Fikriye Aslan, “Şirketlerde her şey kurulur, iç denetim en sona bırakılır. Bizde böyle şeyler olmaz, denir. Varlığını kabul etmezseniz, olmayacağını düşünürseniz, görmezden gelirseniz, bu görmezden geldiğiniz alanı herkes kullanabilir. Şirketlerde iç denetim sistemi kurmak ve devam ettirmek en büyük tedbirdir. En güzel tedbir iç denetim sistemi kurmaktır. En güzel tedbir çaldırmadan önce önlem almak. Ayrıca suiistimal ortaya çıkınca müeyyide, ceza olmalı ki diğerleri için bir ders olsun” diye konuştu.
“Adli Muhasebe ve Hile Denetimi” Uzmanı Fikriye Aslan, iç denetimin özellikle suiistimalin açık alanlarını kapatma ve tedbir kayna yönünde işletmelere, firma ve şirketlere fikir verdiklerini, daha da ileri giderek kendilerine has tekniklerle suiistimali belgeleyip ortaya koyup işyeri sahiplerine ilettiklerini kaydetti.
KOBİ’LER İÇİN BÜYÜK ALARM: MESLEKİ DOLANDIRICILIK “SALGINDAN SONRA ŞİRKETLERİ VURAN EN BÜYÜK RİSK KURUM İÇİ YOLSUZLUKLAR”
HİLE DENETİM UZMANLARI UYARIYOR: ÇALIŞANLARINIZA GÜVENİN AMA KONTROLÜ ELDEN BIRAKMAYIN!
Koronavirüs salgınıyla birlikte başta Kobi’ler olmak üzere şirketlerin mali yapısını sarsacak ve iflasa kadar götürebilecek bir sorun türedi. Kanser hücresi gibi şirketlerin bünyelerini saran riskin adı “Mesleki Dolandırıcılık”tı. Şirketlerin açıklarına hakim olan bazı çalışan ve yöneticiler o boşluktan girerek rant sağlayabiliyor. Tehlike, Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE) tarafından hazırlanan Mesleki Dolandırıcılık 2022 raporunda da yer aldı. Rapora göre; şirket içi hileler şirket gelirlerinin yüzde 5’ine mal oluyor. Hedefte ise genellikle Aile Şirketleri ve kurumsallıktan uzak olan Kobi’ler var.
ŞİRKETLERİN İMDADINA HİLE DENETİMİ UZMANI FİKRİYE ASLAN YETİŞTİ
34 yıllık Mali Müşavirlik tecrübesini Adli Muhasebe ve Hile Denetimi uzmanlığıyla birleştiren Fikriye Aslan, Türkiye’de mesleki dolandırıcılık örneklerini deşifre etti ve şirketlerde yaratılan açıkları kapatarak büyük zararların önüne geçti. Aslan’ın tespit ettiği Kurum içi yolsuzluk örnekleri şirketlerin karşı karşıya olduğu tehlikeyi de gözler önüne seriyor. Birçok şirkete profesyonel destek sunan Adli Muhasebe ve Hile Denetimi Uzmanı Aslan hazırlamış olduğu raporlarda o çarpıcı mesleki dolandırıcılık süreçlerine yer veriyor.
Aslan’ın tespitlerine göre; işe alım ve işten çıkartma süreçlerinde şefler ve üretim sorumluları yönetimden habersiz kurduğu sistemle işten çıkarmaları bildirmeyerek personel maaşını kendi üzerine alabiliyor. Fazla mesai ve haksız izinlerle de şirketin mali yapısı üzerinde oyunlar kurulabiliyor. Çift isimle tek kişi çalıştırılması da yapılan hilelerden biri. Şirketlerin demirbaşları üzerinden de büyük vurgun yapılıyor. Örneğin; malzemelerin eskidiğini ileri süren yöneticiler yerine yenilerini alırken, ikinci ele çıkan ürünleri satarak haksız kazanç elde edebiliyor. Dolandırıcılık örnekleri bunlarla sınırlı değil. Planlama ve satın almada, fason üretimde, şirket kasasında birçok yöntemle şirketin parası çalınabiliyor.
PEKİ ŞİRKETLER DOLANDIRICILIK TUZAĞINA KARŞI NE YAPMALI?
Adli Muhasebe ve Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan, şirketler daha tuzakla tanışmadan kendi açıklarını ortaya çıkaracak, kurum içi yolsuzlukları önleyecek önlemlerin alınmasını öneriyor. Bunun için de hile denetimi konusunda rehberlik alınmasının önemini vurguluyor. Aslan profesyonel destekle birçok şirketin kendisini koruyabileceğini ve karlılığını artırabileceğini belirtiyor.
ÇALIŞANINIZA GÜVENİN ANCAK KONTROL EDİN!
Yeni teknolojilere dayalı üretim için nitelikli insan gücünün önemi gidere artıyor. Bununla birlikte, yeni ve yıkıcı teknolojilerin hızla gündelik hayatımıza girmesiyle de nitelikli insan gücü tanımının aynı paralelde sürekli olarak güncellenmesi gerekiyor. Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan da bu konunun altını çizerek, dolandırıcılık araştırmalarında şirket ile çalışan ilişkisinde kurulacak hassas dengeye dikkat çekiyor. “Çalışanlarınıza güvenin ancak kontrolü elden bırakmayın” diyor. Aslan kontrol mekanizmasının uzman eller tarafından tesis edilmesiyle kurum içi yolsuzlukların azaltılacağına vurgu yapıyor.
FİKRİYE ASLAN KİMDİR?
Fikriye Aslan, iş hayatına 1988 yılında, Mali Müşavir olarak başladı. 34 yıllık tecrübesinin 15 yılını tekstil sektöründe kazanan Aslan, özellikle adli muhasebe ve hile denetimi üzerine uzmanlaşarak, Pusula Danışmanlığı kurdu. Fikriye Aslan bu alanda çalışan Türkiye’deki ilk ve tek kadın girişimcisidir. Marmara Üniversitesi’nde Muhasebe, Anadolu Üniversitesi’nde Muhasebe Finasman Bölümleri’ni iyi derece ile bitiren Aslan, Marmara Üniversitesi’nde Muhasebe Denetimi Yüksek Lisans Programı’nı tamamladı. İSMMO Akademi’den Bağımsız Adli Muhasebe Uzmanlığı Sertifikası’nı aldı. Aslan, bilgi ve tecrübelerini, çeşitli kurumlarda Muhasebe ve Denetim üzerine verdiği derslerle öğrencileriyle paylaşmakta ayrıca hukuk eğitimine devam etmektedir.
UZMANLIK ALANLARI
Adli Muhasebe, Hile Denetimi ve Suistimal İnceleme Uzmanı
Finansal tablo ve bilanço analizi uzmanı
Mali Müşavirlik,
Boşanma davalarında mal paylaşımı konusunda bilirkişilik
İthalat, ihracat, iş kanunu, yatırım teşvik mevzuatı uzmanı
Ticari davalarda bilirkişilik, uzman şahitlik ve dava destek danışmanlığı
Konkordato Komiseri, Bilirkişi, Kayyum
Kaynak: haberdebursatv.com
Pusula Danışmanlık Kurucusu Mali Müşavir / Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan ST Endüstri Radyo'ya konuk oldu.
Adli Muhasebe ve Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan, şirketlerin çalınan ve suiistimal edilen varlıklarının bulunmasıyla ilgili çalıştıklarını belirterek, "İşimiz, 'varlığınız çalınıyorsa nasıl çalınıyor', bunu raporlamak ve bu yolları kapatmak. Biz şirket varlıklarının başkasının cebine gitmemesini sağlıyoruz" dedi.
Hurriyet gazetesi köye yazarı Yalçın Bayer'in kaleminden hile denetimi haberimiz.
Pusula Danışmanlık Kurucusu Fikriye Aslan Ekotürk TV akşam haberlerinde Ali Çağatay'ın canlı yayın konuğu oldu.