Döviz kurlarında yaşanan ani hareketlerin ve enflasyona bağlı maliyet artışlarının şirketlerde finansal suiistimallere zemin hazırladığına işaret eden Adli Muhasebe ve Hile Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan, son dönemde bankadan kredi çekmek için“Bilançolarda makyaj” hilesinde artış gözlediklerini söylüyor. Ayrıca Pandemi’den bu yana şirket içi suiistimallerde ise yüzde 20 artış tespit ettiklerini belirten Aslan, uzaktan çalışma modelinin denetimi güçleştirdiğini belirtiyor.
Türkiye’nin tek kadın Adli Muhasebe ve Hile Denetimi Uzmanı olan Pusula Danışmanlık’ın Kurucusu Fikriye Aslan, şirketlerde eskiye oranla daha sık yaşanan mali suçları ve suiistimalleri anlattı.
Firmaların mali işlemlerini denetleyen, patronların talebiyle firmalarda çalışan suiistimallerini araştıran Aslan, belirsizlik dönemlerinde her türlü suiistimalin dikkat çekici şekilde arttığını söylüyor.
Özellikle döviz kurlarında yaşanan ani hareketlerin ve enflasyona bağlı maliyet artışlarının şirketlerde finansal suiistimallere zemin hazırladığına işaret eden Fikriye Aslan, kredi almanın zorlaştığı bu dönemde bilançolarda eskiye oranla çok daha fazla nitelikli usulsüzlükle karşılaştıklarını söyledi.
Denetledikleri işletmelerde “Bilançoların gerçeğe uygunluğunu, tahsilatların gerçek olup olmadığını, karşılığında ne kadar hizmet satın alındığını ve cari işlem sonuçlarını” incelediklerini belirten Fikriye Aslan,“Şu günlerde en çok karşılaştığımız olay mali tablo hileleri” dedi.
Öz kaynakları sıkıntıya girmiş, kredibilitesi zarar görmüş, maliyetleri ve ciroları çok hızlı değişmiş firmalarda krediye erişim için “Makyaj” adı altında çok fazla “Kalem oynatıldığını” belirten Aslan, aktiflerini yüksek gösteren firmaların bu şekilde krediye ulaşmaya çalıştıklarını söylüyor. İhtiyaç duyulan kredinin miktarına göre makyajın boyutunun da büyüdüğünü belirten Aslan, bazı firmalar için bu usulsüzlükler makyaj düzeyinde kalırken bazıları içinse makyajı aştığını belirtiyor. Firmaların kredibilitelerini yüksek göstermek için yapacakları usulsüzlüklerin ise çok fazla yolu var.
Hilenin izini sürmeye mali tablolardan başlıyoruz
Ekonomik dalgalanmaların suistimallere açık alanlar oluşturduğunu, böyle dönemlerde işlerinin arttığı belirten Aslan, “Hilenin izini sürmeye mali tablolardan başladıklarını açıklıyor. Aslan, böyle bir suiistimalin bütün boyutlarıyla tespitinin 3 aydan 6 aya kadar sürebildiğini ifade ediyor. “Sahte faturalar bize kokar” diye konuşan Aslan, en çok yapılan mali tablo hilelerinden birinin ciroyu yüksek göstermek olduğuna işaret ediyor.
“Firma fazladan fatura kestirir, raporlama bittikten sonra malları iade alır. En sık yapılan şey bu” diyen Aslan, İnsanların kendisine, “Bu kadar çok çalışmama rağmen kazandığım para nereye gidiyor?” diye sorduğuna dikkati çekiyor. Aslan, şirket içi bir suiistimalin en iyi ihtimalle 4 yılda anlaşıldığını, 18 yıl fark edilmeyen suiistimallere şahit olduğunu söylüyor.
Tahsilatına bakmak lazım
İşlerinin “Kötüye karşı önlem almak” olduğunun altını çizen Aslan, “Burada işveren, yönetim kurulu üyeleri ya da ortakların dikkat etmesi gereken nokta, siparişin ya da satışların tahsilatının yapılmış olmasından prim vermektir. Yani tahsilatını bakmak lazım. Ciro çok şişik ancak parası nerede? Burada tedbir noktası budur. Sürekli düşük giden limitler birden yükseliyorsa, oradan bir şimşek çakmalı. Siparişler ayın son birkaç gününe mi yığılıyor? Buralar sinyal veriyor aslında” uyarısında bulunuyor.
Pandemiden bu yana yüzde 20 arttı
Şişik ciro karşısında vergi durumunun sorulmasına Aslan, şu yanıtı veriyor: “Sanal bir satış yapıp vergisini ödeterek, bir ay sonra o mal iade olduğunda vergiden düştüğü için karşı taraftan KDV’sini alabilir. Vergi açısından da iade gelen malın KDV’sini indirim konusu yapıyorsunuz. Öbür taraftan hesaplanan KDV yapıyorsunuz muhasebe yönünden, yani KDV dengeleniyor. Ancak cebe giren para başkasında” diye anlatıyor yaşananları. Suistimallerin pandemiden bu yana yüzde 20 arttığına işaret eden Aslan, “Fatura yaratma ve fatura oynamada sahtecilik yüzde 20 arttı. Uzaktan çalışmanın çok güzel yönleri var ama denetimi zorlaştırdı diyor.
Finansal Suistimale Uğrayan Firmaların %52’si Suistimaden kaynaklanan zararı tazmin edemiyor
Suiistimal İnceleme Uzmanları Derneği (ACFE)’nin 2022 yılı raporundaki veriler firmaların karşılaştıkları suiistimalleri göstermesi açısından çok çarpıcı. 125 ülkede 2.504 vakanın incelenmesi ile ortaya çıkan verilere göre finansal suiistimale uğrayan firmaların yüzde 52’si suiistimalden kaynaklanan zararı tazmin edemiyor. Çünkü suiistimal gerçekleştikten sonra karmaşık kayıt sistemi içinde hasarı tespit etmek zor olduğu kadar, firmalar bu durumu gizlemek istiyor. Dünyada bir firmanın uğradığı suiistimali tespit süresi ortalama 14 ay. Çünkü minareyi çalan kılıfını da uyduruyor. Bu sürede firmalar yine küresel ortalamaya göre ayda 8.300 USD kaybediyor. Küçük işletmelerde fatura suiistimalleri büyük işletmelere göre 2 kat fazla. Çek ve diğer ödeme tahrifatları yoluyla işlenen suçlar ise büyük işletmelere göre 4 kat fazla. Firmalara karşı işlenen bu suçların tespiti ile ilgili istatistik de çok çarpıcı. Yüzde 40’tan fazla vaka, ihbar yoluyla tespit ediliyor. Burada ihbarcı yüzde 50 oranında diğer çalışan oluyor. İhbar olmadığı sürece tespit zor çünkü bunun için iyi çalışan bir denetim mekanizmasına ihtiyaç var ve firmalar bu tip bir denetime yatırım yapmak yerine bu riski satın alıyor.