Paralel Yapı operasyonu sırasında sahte diploma ile TÜBİTAK’a girdiği ortaya çıkan ve tutuklanan Hasan Başaran’ın, eski Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün’ün yeğeninin eşi olduğu ortaya çıktı. Ergün, TÜBİTAK’a girmesini sağladığı iddia edilen damatla ilgili, “En ufak katkım yok” dedi.
Tüm ailenin, gözaltına alındığında sahtekârlığı öğrendiğini belirten Ergün şunları söyledi:
AİLE ŞOKTA
“Söz konusu Hasan Başaran, benim ağabeyimin kızı, yani yeğenimle 7 yıl önce evlendi. Herkes onu ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunu sanıyordu. Gözaltına alınana kadar eşi dahil ailelerden kimse sahte diplomaya sahip olduğunu bilmiyordu. Ailesi olayla birlikte büyük bir şok ve travma yaşadı. Öğrendik ki, yıllar önce Başkent Üniversitesi’nin 2 yıllık Bilgisayar Bölümü’nde okula başlamış. Sonra ailesine dikey geçişle ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’ne geçtiğini söylemiş. Sonra da mezun oldum deyip, sahte diplomayla askere gitmiş ve kısa dönem askerlik yapmış.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
Eski bakanlardan Nihat Ergün’ün yeğeni ile evli olan ve sahte diploması nedeniyle tutuklanan eski Kamu Sertifikasyon Yöneticisi Hasan Başaran’ın, bugüne kadar aldığı paralar araştırılıyor. Soruşturma kapsamında Savcı, MASAK’a yazı yazarak, Başaran’ın aldığı ücretleri nelere harcadığının belirlemesini istedi.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
Gümrük Bakanı Nurettin Canikli’yi, “13 yıl müfettişlik yaptım böyle sahtekarlık görmedim” diyecek kadar şaşırtan akıl almaz bir kaçakçılık yöntemi ortaya çıktı. ‘İkiz TIR’ ismi verilen bu yöntemle sınır kapısına gelen birbirinin benzeri iki TIR’la yapılan bu kaçakçılık tesadüfen bir memurun fark etmesiyle anlaşıldı.
HÜKÜMET, kaçakçılıkla mücadele etmek için sürekli yeni önlemler geliştirirken, kaçakçılar da yasakları delmek için birbirinden ilginç yöntemlere başvuruyorlar. En son transit TIR’larda ortaya çıkan ‘ikiz TIR’ yöntemi Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli’yi de şaşırttı. “13 yıl müfettişlik yaptım böyle sahtekarlık görmedim” diyen Bakan Canikli, tesadüfen bir memurun fark ettiği akıl almaz kaçakçılık olayını şöyle anlattı:
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
Eski bakanlardan Nihat Ergün’ün yeğeni ile evli olan ve sahte üniversite diploması nedeniyle tutuklanan eski Kamu Sertifikasyon Yöneticisi Hasan Başaran’ın yaptığı kısa dönem askerlik iptal edilecek.
Sahte ODTÜ diplomasıyla kısa dönem askerlikten yararlandığı anlaşılan Başaran’la ilgili Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma Dairesi Başkanlığı (ASAL) inceleme başlattı. Başaran’ın askerlik durumuyla ilgili yeni tespitlerin ilgili savcılığa gönderilmesi bekleniyor. Bir yetkili, Başaran’ın kısa dönem askerliğinin ‘yapılmamış sayılacağını’ söyledi. Ancak Başaran, dava sonrası ceza alsa da bedelli askerlikten yararlanabilecek. Başaran bedelli askerlikten yararlanmak istemezse cezasını çektikten sonra uzun dönem askerlik yapmak zorunda kalacak.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
295 bin 8 TL’lik trafik cezasını sistemden sildikleri iddiasıyla yargılanan başkomiser ve iki polis memuru 10 ay 12’şer gün hapis cezası aldı. Rüşvet çarkı, kestiği cezaların sistemde görünmediğini fark eden bir polis ortaya çıkarmıştı.
İSTANBUL İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü C Bölgesi Ekipler Amirliği’nde görevli polis memuru O.D. geçen yıl kestiği trafik cezalarının Gayrettepe’de bulunan Pol-Net veri sistemine girilmediğini tespit etti. Durumu dönemin emniyet müdürü Hüseyin Çapkın’a ileten polis memuru O.D., soruşturmanın da başlamasına neden oldu. Müfettişlerin yaptığı soruşturma sonucunda, toplam 22 şirkete ait yük kamyonlarına kesilen 80 tonaj ceza tutanağının kayıp olduğu ortaya çıktı.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
TÜSİAD’ın 801 iş insanıyla görüşerek gerçekleştirdiği yolsuzluk algı araştırmasından beklentiler yönünde ancak son derece çarpıcı bulgular çıktı. Araştırmaya göre ‘Türkiye’de yolsuzluk var ve daha da artacak.’
TÜRK Sanayacileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) ‘İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye’de Yolsuzluk: Algı ve Politika Önerileri’ başlıklı araştırmasında sürpriz olmasa da, son derece düşündürücü sonuçlar elde edildi. İstanbul’da, farklı sektör ve ölçekteki şirketleri temsil eden 801 işadamı ile yüzyüze yapılan anket sonuçlarına göre, katılımcıların tamamına yakını ‘Türkiye’de yolsuzluk vardır’ derken, yüzde 46’sı ‘Daha da artacaktır’ dedi. Yolsuzluğun bugün itibariyle sık ve boyutunun yüksek olduğunu düşünenlerin yüzde 57’si de yolsuzluğun artacağı öngörüsünde bulunuyor. Ancak daha da düşündürücü olan bulgu, yolsuzluğun boyutunun düşük ve pek sık görülmediğini düşünenlerin yüzde 37’sinin de, önümüzdeki dönemde yolsuzluğun artacağını düşünmesi. Yani bugünkü durumdan rahatsız olmayanlar bile geleceğe daha karamsar bakıyor.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal’ın da aralarında bulunduğu 24 kişiye 9 ihalede usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla dava açıldı. Bilirkişiye göre ihaleler Kamu İhale Kurumu’na göre düzenlenmedi.
DEVLET Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün çeşitli tarihlerde yaptığı 9 ihalede usulsüzlük olduğu iddiasıyla aralarında halen genel müdürlük görevini sürdüren Orhan Birdal’ın da bulunduğu 24 şüpheli hakkında “ihaleye fesat karıştırmak” suçlamasıyla dava açıldı. İddianamede yer verilen bilirkişi raporlarında şüphelilerin “piyasa araştırması yapmadan, dayanaksız ve usulsüz” ihaleler yaptıkları öne sürüldü.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
HSBC Türkiye’ye siber saldırı düzenleyen Hacker’lar 2.7 milyon müşteriye ait kart ve kartın bulunduğu hesap numarası, kartın son kullanım tarihi ve kart sahibinin ismine ulaştı. Özellikle Türkiye’de Advantage kredi kartı markasıyla bilinen HSBC, “Henüz dolandırıcılık yok ama olursa zararı karşılarız” diyor.
HSBC 2.7 milyon müşterisinin kredi ve banka kartı bilgisinin çalındığını açıkladı. Saldırıyı geçen hafta içersinde iç kontroller sırasında farkeden HSBC, olayı dün öğleden sonra yaptığı bir açıklamayla duyurdu. Hacker’lar 2.7 milyon müşteriye ait kart ve kartın bulunduğu hesap numarası, kartın son kullanım tarihi ve kart sahibinin ismine ulaştı. Olayla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuldu ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na da (BDDK) bilgi verildi.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün, ‘2014 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre, Türkiye yolsuzluk konusunda son 6 yıldaki ilerlemesini ‘sıfırlayarak’ 50 puandan 45 puana düşerken, 11 sıra birden geriledi. 2013 yılında 53’üncü sırada yer alan Türkiye, 2014’te 175 ülke arasında en büyük düşüşü yaşayarak 64’üncü sırada yer aldı.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
İstanbul’da, bu yıl 410 kişi Facebook üzerinden arkadaşlarının ‘Hediye kazandınız’ mesajıyla dolandırıldığını belirterek suç duyurusunda bulundu.
Siber Suçlarla Mücadele polisinin araştırmasına göre dolandırıcılık şöyle gerçekleşiyor:
FACEBOOK Hesabını ele geçiriyorlar: Hacker’ler, Facebook kullanıcılarının hesabını korsan yazılım, şifre tahmini, şifre çözümleme sistemleri, ‘şifremi unuttum’ linki üzerinden yeniden şifre oluşturmak gibi yöntemlerle ele geçiriyor.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
Tanınmış holdinglerin e-posta hesaplarını hackleyerek dolandırıcılık yapan Nijeryalı çete, düzenlenen operasyonla çökertildi. Tutuklanan hacker çetesi kısa sürede 14 şirketi 300 bin lira dolandırırken, tanınmış bir holdingden 500 bin TL almak üzereyken yakalandı.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız
Ölümlü ve yaralamalı kazalarda mağdur ve ailelerinin hak ettiği tazminatlardan bir kısmı, kimse başvurmadığı için sigorta şirketlerine kaldı.
Hukukçular mağdurların haklarını kullanmamaları nedeniyle sigorta şirketlerine ve güvence fonuna kalan paranın milyonlar olduğunu söyledi. Resmi rakamlara göre ülkemizde 2013 yılında 1.2 milyon trafik kazası meydana geldi. Bu kazaların 1 milyonu maddi hasarlı, 160 bini ise ölümlü-yaralanmalı trafik kazasıydı. Trafik kazalarında 3685 kişi ölürken, 274 bin 829 kişi de yaralandı. Ancak her yıl olduğu gibi, mağdurlardan bir kısmı hak ettikleri tazminatları almak için sigorta şirketlerine başvurmadı. İstanbul Barosu avukatlarından tazminat hukuku uzmanı Necip Şenel, “Kazada ölen kişi kusurluysa bile, kazanın ardından araçta ortaya çıkan hasar, ölenler için cenaze masrafları, araçtaki mallara gelen zararlar bile talep edilebilir. Mağdurlar manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı da isteyebilir” dedi.
Ayrıntılı bilgi ve kaynak için tıklayınız